KAYSERİNİN YEŞİLHİSAR İLÇESİ
·
Albert Einstein Sözleri / Bilge Sözleri
·
·
Mutlu olmak istiyorsan,
bir amaca bağlan; insanlara ya da eşyalara değil.
·
Dünya; kötülük yapanlar
değil, seyirci kalıp hiçbir şey yapmayanlar yüzünden tehlikeli bir yerdir.
·
Hayatı yaşamanın iki
yolu vardır: Biri hiçbirşeyin mucize olmadığını düşünmek, diğeri herşeyin
mucize olduğunu düşünmek.
·
İnsan aklın sınırlarını
zorlamadıkça hiçbir şeye ulaşamaz.
·
Bir insanın zekası
verdiği cevaplardan değil; soracağı sorulardan anlaşılır...
·
Takdir ediliyorsan
değil, Taklit ediliyorsan başarmışsın demektir.
·
Sakın Sana Kötüsün
Diyenlere Aldırma. Bana da Gerizekalısın Giyenler Oldu. Ve Ben Atomu Parçalayıp
Ellerine Verdim.
·
Küçük mevzularda gerçeği
ciddiye almayan birine, büyük mevzularda da güvenilemez.
·
İnsan savaş gibi
inanmadığı bir şey için acı çekeceğine, barış gibi inandığı bir dava uğruna
ölse daha iyi değil mi.
·
İnsanı ayakta tutan
iskelet ve kas sistemi değil, prensipleri ve inançlarıdır.
·
İnancı dışlayan bilim
topal, bilimi dışlayan din kördür.
Hakk Tecelli Etmektedir
Ay yüzlü sevgilim, daima sağ taraftan
parlar,
Sağ taraftan yüz gösterir, doğardı. Bir gün ona; ''Sola bakmak haramdır, hatadır'' dedim. Bu defa o ay yüzlüm, sol tarafını da süsleyince, Sol yönünü de nurlandırınca dedim ki; ''Sol da, sağ da, sağlar da, sollar da hep sevgiden ibarettir, Her tarafta, her yerde Hakk tecelli etmektedir. |
Mevlana Celaleddin Rumi
|
Bilim dünyasının
başarılı kadınları...
Diğer birçok alanda olduğu gibi bilim dünyasında da geçmişte hep erkekler
egemen olmuştur. Einstein, Newton veya da Vinci isimlerini eminiz hepiniz
biliyorsunuzdur. Peki ya Ada Lovelace? Ya da İrene Curie veya Sophie Germain
size hiç tanıdık geliyor mu? Ünlü fizikçi Marie Curie gibi istisna bilim
kadınları dışında birçokları hep gizli kalmıştır.
Kadın araştırmacılar, genelde erkek meslektaşlarının kıskançlığı ve
çekememezliği yüzünden yeteneklerini topluma açıklama olanağını bulamamıştır.
Kadınlar erkekler tarafından, akıl ve bilim dünyası için yetersiz ve histerik
bulunuyordu. Bilim alanında başarılı olan kadınların erkek meslektaşları
tarafından engellenmesi olağan durumlardı. Erkeklerin kendilerini üstün görme
alışkanlıkları ne yazık ki günümüzde bile sürmekte.
Şairin matematikçi kızı
Geçmişte bilimsel meraklarını sürdürmek isteyen bazı kadınlar ilginç
yöntemlere baş vuruyorlardı. Mesela 1776 yılında doğan matematikçi Sophie
Germain de bunlardan biriydi. Germain bir erkek ismi kullanarak ünlü
matematikçi Carl Friedrich Gauss ile mektuplaşarak bilgi alışverişinde
bulunmaya başarmıştı.
Bilgisayar çağının öncülerinden biri olan Ada Countess of Lovelace’nin
adını duyan var mı acaba? İngiliz şair Lord Byron’un kızı olan Ada, matematikle
ilgileniyordu ve "Analytical Engine" olarak adlandırılan ilk
bilgisayarın geliştirilmesinde Charles Babbage ile birlikte çalışmıştı.
Programlamanın temellerini geliştiren bu kadın matematikçi, bilgisayar
teknolojisindeki yaşanan gelişmeler sayesinde bir gün bilgisayarla müzik bestelenebileceğini
ya da resim yapılabileceğini öncelemişti. Program dili "Ada" işte bu
yüzden matematikçinin ismiyle anılmakta
.
Genetikçe Franklin
Neredeyse tümüyle unutulan diğer bir bilim kadını da DNA yapısının asıl
buluşçusu olan Rosalind Franklin’dir. Franklin’in uzmanlık alanı katı maddeleri
röntgen ışığıyla incelemekti. Kalıtım molekülü DNA’nın yapısı hakkında kesin
öncelemelerde bulunmasına rağmen, kaynaklarda adı neredeyse hiç geçmez bile ve
bağımsız olarak araştırarak önemli bilgilere ulaşmasına rağmen genelde hep
erkek bilim adamlarının asistanı (yardımcısı) olarak tanıtılmakta.
Alman kadın fizikçi Lise Meitner, çekirdek füzyonu kavramını ortaya atan ve
çekirdek bölünmesi için teorik temelleri sunan başarılı bir fizikçiydi. Otto
Hahn ve Max Planck gibi ünlü bilim adamlarıyla birlikte çalışan Meitner, Albert
Einstein ve Marie Curie gibi ünlü bilim insanlarıyla da görüşüyordu. Bir
pasifist olan Meitner, atom bombasının üretimine karşı çıkmıştı. Olağanüstü
başarılarına rağmen ne fizik ne de kimya alanında ödüllendirilmemiştir. Fakat
birlikte çalışmış olduğu fizikçi Otto Hahn, 1944 yılında Fizik Nobel ödülüne
layık görülmüştü.
Ülkemiz bilim kadınları
Ülkemizde kadınlar ilk kez Cumhuriyet döneminde Atatürk sayesinde bilim
dünyasına adım atabildiler. Çünkü daha önce kadınların üniversiteye gitme
şansları yoktu. İlk bilim kadınlarımızın birçoğu da cumhuriyetten önce
eğitimlerini yurtdışında sürdürmüşlerdir.
İlk kadın kimyageri Remziye Hisar, Fransa’da Sorbonne Üniversitesi’nde
Marie Curie’nin ders verdiği dönemlerde okudu ve kendi alanında Türkçe ve
Fransızca kitaplar yayımladı. İlk Türk kadın doktor Safiye Ali ise eğitimini
1921 yılında Almanya’da tamamlamıştır. Güzide Lütfü 1928 yılında İstanbul
Barosu’na 1127 sicil numarasıyla kayıt olan ilk kadın avukat idi. Ve hepinizin
bildiği gibi Sabiha Gökçen hem Türkiye’nin hem de dünyanın ilk kadın savaş
pilotuydu..
Kaynak: http://www.hurriyet.com.tr
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder