30 Kasım 2013 Cumartesi



KAYSERİNİN YEŞİLHİSAR İLÇESİ VE GÜZELLİKLERİ.

FOTOĞRAF MEHMET ERDOĞAN







YEŞİLHİSARIM VE ŞEKERPAREMİZ





YOK BÖYLE BİR TAT 

YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ.







ÖZ YURDUNDA PARYA OLMAK 


Yurduna sadakati içselleştirmiş, bunu ibadet aşkı gibi görmüş bir neslin devamı insanımız. Yeşilhisar’lı kadar kaderci, vefalı ve çilekeş az yöre var Anadolu’muzda. Savaşın tüm acılarını her hanesinde hissetmiş, Of dememiş. Cepheden cepheye koşan dedelerimizden sağ dönebilenlerin Yeşilhisar’a dönüşlerindeki şaşkınlıkları kuşaktan kuşağa nakledilir, iç sızısıyla. Kimi yavuklusunu, kimi yavrusunu, kimi anne, babasını kara toprakta bulur. Hastalıktanmı hasretlikten mi, yoksulluktan mı kara toprak olurlar düşünmeye bile fırsatı yoktur. Yurdunun imar ve inşasında karınca gibi çalışır. Kimi koca iller ilçeleriyle birlikte 10–20 şehit verirken, küçücük ilçemiz 37 yiğidini Çanakkale’de toprağa vermiş. O koca iller, emeği, kanı ve teri olmadığından, varlığını sorgular olmuş yurdumun. Yine iş, çorak toprakların yüreği harlı, elleri nasırlı evlatlarına düşmüş. Nimeti ve külfeti eşit paylaşmak sözde kaldı yıllarca. Bürokrat ve yönetici konumundaki hemşerilerimiz hak hukuk ve adaletle muameleyi düstur edinirken, azınlık psikolojisi ile el oğlu birbirini tutmuş, kollamış, kayırmış. Son yıllarda, "kendi öz yurdunda parya"  gibi görülen insanımıza kol kanat geren büyüklerimize, şehrin emanetini vermiş insanımız, minnetle, şükranla..

Savaşın faturasını en çok ödeyen insanımız, toprağının çorak ve kuraklığına aldırmadan bir yandan ekmiş dikmiş, bir yandan dualarla yağmur gözlemiş. Modern tarıma geçememişiz yıllardır. Ticaret olmamış para olamayınca. Sanayi hiç olmamış. Kısır bir döngüde giderken, bizi birbirimize düşürecek ne kadar melanet varsa, önümüze konmuş. Farklılıklarımız, kimi siyasetin, kimi ticaretin, kimi şehrin çıkarına kullanılmış. Bir kez de farklılıklarımızı Yeşilhisar’a güç olarak kullanmayı becerememişiz.

Günümüz sivil toplum kuruluşları günü. Günümüz örgütlü toplum olma günü. Yarından tezi yok hepimiz, bu örgütlülüğün gereğini yapmalıyız. Siyasi partilerde, sendikalarda, odalarda, dernek ve cemiyetlerde önce var olmalıyız, sonra yöneten. Yada yönetmeye talip olan hemşerilerimize omuz vermeliyiz. Tek hedefimiz olmalı, Yeşilhisar ve Yeşilhisar'lı. Bulunduğumuz her ortamdaki olanaklar Yeşilhisar öncelikli olmalı. Bu anlayışla hizmet edeceklere minnet ve şükranlarımızın yanında iç huzuru da verecektir yaradan. Balık bilmezse Halik bilecektir mutlaka.

Farklılıklarımızın Yeşilhisar’ımıza güç vereceği günlerin özlemleriyle tüm hemşerilerimize selam, sevgi ve saygılar..

Mehmet Erdoğan





























TADIN YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ
DERSİNİZ.

HAZIRLAYAN LEMAN ÖZDİLEK 



Hiç yorum yok:

Yorum Gönder