30 Kasım 2013 Cumartesi

KAYSERİNİN YEŞİLHİSAR İLÇESİ




Hayatta varolduğu için düşlenen şeyler vardır ve düşlendiği için varolacak şeyler...

(Henri Frederic Blanc-Uyku İmparatorluğu)



"İnsanların gözleri öyle kelimelerle konuşur ki dil onları telaffuz edemez."
 
(Crow kabilesi)


"Geçmiş dert için yakınmak, yeni dert edinmektir."

(Shakespear)


"İnsanların umudunu kırma. .belki de sahip olduğu tek şey odur."

"Söz ağzınızdan çıktımı size hakim olur. Söylemedikçe siz ona hakim olursunuz."

"Silgi kullanmadan resim çizme sanatına hayat denilmektedir.
"
(John Christian)

Dosttan bol şeyde yok dünyada,dosttan bulunmaz şeyde.

(La Fontaine)


"Duygularınıza dikkat edin
 
davranışlarınıza dönüşür...
Davranışlarınıza dikkat edin
alışkanlıklarınıza dönüşür...
Alışkanlıklarınıza dikkat edin
değerlerinize dönüşür...
Değerlerinize dikkat edin
karakterinize dönüşür...
Karakterinize dikkat edin
kaderinize dönüşür... "
(Mahatma GHANDI)




YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ


BİR BEYAZ GEMİ

Ne zaman karşıdan bir gemi geçse 
Kalbim durur, ölür gibi olurum.
 
Ayrılıp gidişin gelir aklıma
 
Mendiller sallanır ben kahrolurum.
 


Üstüme yıkılır bu koca şehir
 
Kalbim paramparça bir taş olurum
 
Ne zaman karşıdan bir gemi geçse
 
Gözümde kurumuş yaşlar bulurum
 


Hele o beyaz bir gemiyse geçen
 
O günü hatırlar deli olurum
 
Açar kollarını mavi bir deniz
 



AHMET SELÇUK İLKAN




NASIL SEVMEM İSTANBULU


Sen yaşarken bu şehirde 
Nasıl sevmem İstanbul'u
 
Hatıran var binbir yerde
 
Nasıl sevmem İstanbul'U


Denizlere vurmuş gözün
Sahillerde durur izin 
Ufuklarda güler yüzün
 
Nasıl sevmem İstanbul'u
 

Emirgan'da dizdizeyiz
 
Çamlıca'da gözgözeyiz
 
Tarabya'da bizbizeyiz
 
Nasıl sevmem İstanbul'u
 

Seni arar bu sokaklar
 
Seni sorar bu duraklar
 
Her köşede izlerin var
 
Nasıl sevmem İstanbul'u
 


Sende gülüp ağlamışım
 
Sana gönül bağlamışım
 
Seni burda tanımışım
 
Nasıl sevmem İstanbul'u
 


Unutturdu derdi bana
 
Mutluluklar serdi bana
 
Bir de seni verdi bana
 
Nasıl sevmem İstanbul'u?
 

Dalgalar içinde kaybolurum.

AHMET SELÇUK İLKAN



YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ


HAZIRLAYAN LEMAN ÖZDİLEK




KAYSERİNİN YEŞİLHİSAR İLÇESİ VE GÜZELLİKLERİ.

FOTOĞRAF MEHMET ERDOĞAN







YEŞİLHİSARIM VE ŞEKERPAREMİZ





YOK BÖYLE BİR TAT 

YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ.







ÖZ YURDUNDA PARYA OLMAK 


Yurduna sadakati içselleştirmiş, bunu ibadet aşkı gibi görmüş bir neslin devamı insanımız. Yeşilhisar’lı kadar kaderci, vefalı ve çilekeş az yöre var Anadolu’muzda. Savaşın tüm acılarını her hanesinde hissetmiş, Of dememiş. Cepheden cepheye koşan dedelerimizden sağ dönebilenlerin Yeşilhisar’a dönüşlerindeki şaşkınlıkları kuşaktan kuşağa nakledilir, iç sızısıyla. Kimi yavuklusunu, kimi yavrusunu, kimi anne, babasını kara toprakta bulur. Hastalıktanmı hasretlikten mi, yoksulluktan mı kara toprak olurlar düşünmeye bile fırsatı yoktur. Yurdunun imar ve inşasında karınca gibi çalışır. Kimi koca iller ilçeleriyle birlikte 10–20 şehit verirken, küçücük ilçemiz 37 yiğidini Çanakkale’de toprağa vermiş. O koca iller, emeği, kanı ve teri olmadığından, varlığını sorgular olmuş yurdumun. Yine iş, çorak toprakların yüreği harlı, elleri nasırlı evlatlarına düşmüş. Nimeti ve külfeti eşit paylaşmak sözde kaldı yıllarca. Bürokrat ve yönetici konumundaki hemşerilerimiz hak hukuk ve adaletle muameleyi düstur edinirken, azınlık psikolojisi ile el oğlu birbirini tutmuş, kollamış, kayırmış. Son yıllarda, "kendi öz yurdunda parya"  gibi görülen insanımıza kol kanat geren büyüklerimize, şehrin emanetini vermiş insanımız, minnetle, şükranla..

Savaşın faturasını en çok ödeyen insanımız, toprağının çorak ve kuraklığına aldırmadan bir yandan ekmiş dikmiş, bir yandan dualarla yağmur gözlemiş. Modern tarıma geçememişiz yıllardır. Ticaret olmamış para olamayınca. Sanayi hiç olmamış. Kısır bir döngüde giderken, bizi birbirimize düşürecek ne kadar melanet varsa, önümüze konmuş. Farklılıklarımız, kimi siyasetin, kimi ticaretin, kimi şehrin çıkarına kullanılmış. Bir kez de farklılıklarımızı Yeşilhisar’a güç olarak kullanmayı becerememişiz.

Günümüz sivil toplum kuruluşları günü. Günümüz örgütlü toplum olma günü. Yarından tezi yok hepimiz, bu örgütlülüğün gereğini yapmalıyız. Siyasi partilerde, sendikalarda, odalarda, dernek ve cemiyetlerde önce var olmalıyız, sonra yöneten. Yada yönetmeye talip olan hemşerilerimize omuz vermeliyiz. Tek hedefimiz olmalı, Yeşilhisar ve Yeşilhisar'lı. Bulunduğumuz her ortamdaki olanaklar Yeşilhisar öncelikli olmalı. Bu anlayışla hizmet edeceklere minnet ve şükranlarımızın yanında iç huzuru da verecektir yaradan. Balık bilmezse Halik bilecektir mutlaka.

Farklılıklarımızın Yeşilhisar’ımıza güç vereceği günlerin özlemleriyle tüm hemşerilerimize selam, sevgi ve saygılar..

Mehmet Erdoğan





























TADIN YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ
DERSİNİZ.

HAZIRLAYAN LEMAN ÖZDİLEK 



29 Kasım 2013 Cuma



İŞTE YEŞİLHİSAR









YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ.





ADIM SONBAHAR

nasıl iş bu 
her yanına çiçek yağmış
 
erik ağacının
 
ışık içinde yüzüyor
 
neresinden baksan
 
gözlerin kamaşır
 

oysa ben akşam olmuşum
 
yapraklarım dökülüyor
 
usul usul
 
adım sonbahar.


 ATİLLA İLHAN                  



BAKARSAK

Zarif bir hüzündür bembeyaz dolaşan kuğuya bakarsak

Mücevher titreşimleriyle mütereddit bir akşam suya

 bakarsak.

Fazlasıyla ısındı deniz kaynadı kaynayacak.

Dipten bir deprem yaklaşıyor suyun üzerindeki buğuya

 bakarsak.

Ne kadar yoksul ve çıplak görünürse görünsün ağaçlar.

O kadar yakındır ilkbahar özsuyu yürümüş dallara uğultuyla

 bakarsak.

    
ATİLLA İLHAN

28 Kasım 2013 Perşembe

HEPİMİZ İÇİN YEŞİLHİSARIN ANLAMI
AYNI.






YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ.
BAKMAK BİLE ZEVKLİ.






    “Fikirler, bebekler gibi, zamanı gelince    bu

 hayata doğarlar. Bebekler anne

 karnından,

 fikirler düşünen beyinlerden.! Onları

 aklınıza

 geldiğinde ifade etmez, geciktirirseniz ölü

 doğar ve bir işe yaramazlar.”





                                               
AKIL ve ÜSTÜNLÜK


                       Akıl Nedir?



                  "İslam alimleri, aklı; 'İyiyi kötüden ayırt edip, iyi olanı yapma ve kötü olandan kaçınma gücü’ anlamında kullanmışlardır." (4) D.İ.V.A II./243
         Aklın bir başka manası ise; "Bilmek, anlamak, şuurlu olmak, duymak, temkinli ve işinde gücünde derli toplu olmaktır." (5) Prof.Dr.Hüseyin Atay, Kur'an'a Göre İman Esasları, Ank. s.101


          
         Akıl ile insan, kendini ve başkalarını bilir. Sadece bilmekle kalmaz, "bildiğini" biliyor olmanın ayrıcalığına erişir. Ki, şuur ya da bilinçli olmak da budur. Kişi, "bildiğinin farkında olmak"la, yaratılışın sırrına erme, hayatın anlamını kavrama imkanına erişir.
         Yüce Yaratıcı, akılla bilinir; din, aklı olanı muhatap alır; İlahi mesaj aklı olana hitap eder.



         İnsan, eşref bir varlık olduğunu da akıl sayesinde anlar.
         Fransız düşünür Garaudy; aklın insana bir lütuf olduğunu belirtirken, kusursuz aklın, sebepler ve gayeleri araştırmanın yanında, her şeyde Allah'ın varlığının ve eserlerinin işaretini, 'ayetini' görmesi gerektiğini belirtir." (8) R.Garaudy, İslam ve İnsanlığın Geleceği, Pınar yay. İst. 1990, s.90





         Alexis Carrel'in dediği gibi; "Akıl bu dünyanın en  muazzam gücüdür. O, yeryüzünü altüst etmiş, medeniyetler kurmuş ve yıkmıştır." (11) Dr.Alexis Carrel, age, s.114 Bütün bunlar, aklın bilgiyi kullanması ile olmuştur. Ancak, bilgisiz akıl çaresizdir





.

                YEŞİLHİSAR ŞEKERPARESİ


Babadan Oğula



Eve dönmez bir akşam; 
Ve gün yüzlü çocuğu,
 
Sorar: Nerede babam?
 

Bakarlar, oldu, bitti;
 
Gelir, derler çocuğa,
 
Baban attaya gitti.
 

Uzar gider bu atta;
 
Ve neler neler olmaz
 
Ve kim bilir ve hatta;
 

Bir mahşer gerisinde;
 
Babası döner bir gün,
 
Oğlunun derisinde...

Necip Fazıl Kısakürek

HAZIRLAYAN LEMAN ÖZDİLEK




GÜZEL YEŞİLHİSARIM













YEŞİLHİSAR
ŞEKERPARESİ











DEVLET MİLLET İŞBİRLİĞİNİN
EN GÜZEL ÖRNEĞİ
KÖŞK PARK AİLE SOSYAL
SPOR TESİSLERİ.




BİLGİ TOPLUMU ÇOĞULLAŞTIRIR


Bilginin Önemi


                 Daha iyiyi bulma arzusu, teknolojik bilginin ulaştığı sınırsız imkanlarla
birleşerek yeni teknolojik imkanlarla küçülen dünyada, toplumların bilgilerini
artırarak onları hergün daha ileri noktalara ulaştırmaktadır.
İnsanın yaşadığı tüm zaman dilimlerinde bilgi sürekli ön planda yer
almıştır. Ancak, bilgi hiç bir dönemde bu kadar öneme sahip olmamıştır. Öyle ki,
gelişmişliğin ölçü birimi sahip olunan bilgi, bilginin etkinliği de yeni bir bilgi
üretimi olmuştur.

                    Bilginin kullanımı arttıkça üretim yapısı da değişmekte, bilgi; işgücü ve
sermayeden de önemli bir faktör olarak üretime girmektedir. Bilgi toplumunda en
önemli unsur bilginin kendisi olmaktadır. Bilgi, araştırma-geliştirme faaliyetlerine
aktarılan insangücü, finans kaynakları ve zaman kullanımı ile elde edilmektedir.

                   Bilgi ağlarının teknik olarak sağladıkları yararlar yanında, sosyal ve
kültürel açıdan da yararları vardır. Belge ve bilgi erişimine katkıda bulunarak
fertlerin daha çabuk ekonomik ve doğru bilgiye ulaşabilmeleri yanında teknik yada
sosyal alandaki aktivitelerden de anında haberdar olabilmektedirler. Özellikle, son
yıllarda veri tabanlarında yer alan bibliyografik kayıtlara ait metinlerin tamamının
ağlar yardımıyla uzak mesafelerdeki kullanıcılar tarafından kısa sürede elde
edilebilmesi, klasik kütüphane kavramında da değişikliklere neden olmaktadır.

                   Belge ve bilgi sağlama kurumlarının ortak amacı olan uluslarası ticari
ağların oluşturulması büyük ölçüde gerçekleştirilmiştir. Çeşitli ticari kuruluşlar
tarafından geniş kullanıcılara değişik erişim programları vasıtasıyla ulaştırılan veri
tabanları, bilgi ağları vasıtasıyla sunulmaktadır. Kilometrelerce uzaklıktaki ulusal ve
uluslararası kullanıcı, ihtiyaç duyduğu bilgiye günün her saatinde, evde, işyerinde
terminal veya terminali vasıtasıyla süratle erişebilmektedir. Yeni teknolojik bilgilerin
sağlamış olduğu yeni fırsatların iyi bir organizasyon ile bütünleşmesinin sonucu
olarak uzaklık kavramı bilgi edinmek isteyenler için ortadan kalkmaktadır.

                   Türkiye’nin de 21. yüzyıla hazırlanırken teknolojik altyapısının bilgi
çağının ihtiyaçları doğrultusunda yeniden yapılanması vazgeçilmez bir zaruret
olarak ülkenin öncelikleri arasında yer almaktadır.


                   1980’li yıllardaki, bilim ve teknolojideki hızlı gelişmeler bilgi
toplumunun oluşmasının başlangıç yılları olmuştur. Bilgi toplumu; cemiyette her
türlü bilgiyi üreten, bilgi ağlarına bağlanan, hazır bilgilere erişen, erişilmiş bilgileri
kolaylıkla yayabilen ve bilgileri her sektörde kullanan toplum olarak
tanımlanmaktadır.

 Bu toplumda, toplumun tüm etkinliklerinde gerekli her tür
bilginin gerektiği her an ve her koşul altında gereken kişilere ulaştırılabildiği bir
toplum yapısıdır. Tüm gelişmiş ülkeler ekonomik kalkınma ve sosyal gelişmeleri
için teknolojik bilgiden etkilenir hale gelmişlerdir. Teknolojik gelişmenin etkileri
ülkeden ülkeye değişmekle birlikte, bunun etkinliği artarak devam etmektedir. Bu
sebeple toplumlar, bilgi birikimlerini artırarak gelişmelerini tamamlamak, bilgiye
erişmek, erişilmiş bilgileri kullanmak, yaymak ve bunlardan teknoloji üretmek
amacıyla yoğun bir rekabete girmişlerdir.


                 Çağımızda gelişmiş ülkeleri, sanayi
toplumu olmaktan çıkarak bilgi toplumu olma aşamasına ulaşmışlardır. İletişim
teknolojisinde meydana gelen gelişmeler, bilgi toplumunun oluşturulmasında en
önemli etken olmuştur. Bilgi, yaşadığımız çağın bir simgesi olarak kabul
edilmektedir. Son yıllarda meydana gelen bilgi patlaması araştırma-geliştirmeye
verilen önemin bir sonucudur. Teknolojik gelişmenin bir ürünü olarak evlere kadar
uzanan bilgi ağları bilgi çağının özelliği olarak algılanmaktadır. Bu bilgiler bilgi
otobanları denen hızlı bilgi ulaşım ağları vasıtasıyla yapılmaktadır. Çağımızda
bilginin değeri tüm diğer ekonomik araçların önüne geçmiştir.


               Bilgi toplumunun en önemli özelliklerinden bir tanesi hazır bilgilere
erişebilme imkanının olmasıdır. Enformasyon teknolojisindeki hızlı gelişme, üretim
için her türlü bilgi akışını hızlandırıp kolaylaştırdığı gibi zaman ve mekan
kullanımında sağladığı avantajlarla, üretimde etkinlik ve verimlilik artmıştır.
Bilgi iletişim teknolojilerinin sağladığı imkanlarla ailenin faturaları,
bankadaki hesap durumunun öğrenilmesi ve ödenmesi, geceleyin değişik
zamanlarda gelen elektronik posta gazetesinin sabah kahvaltısında okunma imkanı
hazırlanmaktadır.

 Bu teknolojik imkanlar sayesinde veri bankalarına ve insan
bilgisinin neredeyse bütününe ulaşabilmektedir. Araştırma faaliyetleri evdeki
terminaller yardımıyla araştırmacının iş arkadaşlarına ulaşma imkanı verdiği gibi
diğer ülkelerdeki bilim adamlarına ulaşma imkanı vermektedir.
                                  
                 Bu imkanla bilim  adamları arasında görüş alışverişi ve hatta herhangi bir araştırmadaki problem tartışılabilir, çözülebilir olmuştur. Dünyada her yıl milyonlarca bilgi üretilmekte, yayılmakta ve kullanılmaktadır. Bunları oturup yeniden keşfetmenin zamanı çoktan geçmiştir. Önemli olan nerelerde ne gibi ve ne miktarda bilgiler bulunduğunu ve bunlara nasıl erişilmesi gerektiğini bilmek ve böylece kısa zaman da öne geçmeyi planlamak hedeflenmelidir.

 Tüm bilgileri yeniden üretmeye kalkmak imkansız olduğu kadar buna ne zaman ne de kaynak yeter. Bunun için üretileni almak
bilinmeyeni araştırıp bulmak en doğru olanıdır. Bundan dolayı ülkeler gerek kendi
bünyelerinde ve gerekse ülkeler arasında bilgi ağları oluşturmuşlardır. Bunlar bilgi
üreten, bilimsel yayımlardan dökümanlar çıkaran, araştırma personelinin eğitimini
üstlenen odaklardır.
               Çağımızda bilgi insan için vazgeçilmez bir öneme sahip olmuştur.
Bilginin derlenerek denetim altına alınması, bilgi işlem metodlarıyla kullanıma hazır
hale getirilen bilginin ekonomik, toplumsal ve bilimsel gelişmelere katkısı daha da
önem kazanmıştır.

               Günümüzde bilim-teknolojideki gelişmeler hayat tarzımızı etkileyerek,
toplumların bilgi toplumu olmasına neden olmuştur. Bilgi çağına giren ülkelerde
olduğu gibi Türkiye içinde bilginin etkin olarak derlenmesi, saklanması, işlenmesi,
yayılması ve iletişimi, ekonomik, sosyal ve teknik ilerleme için kritik önem
taşımaktadır. Bilgi ve bilgi mühendisliği, bilgisayar donanımı ve yazılım, veri
iletişimi, veri gizliliği ve şifreleme gibi konularda beraber, uzman sistemler ve
robotlar gibi diğer yapay zeka uygulamaları ile ilgili meslek alanları ve uygulamalar
dagerekmektedir.                                                                                                                                            
                 Kütüphanecilik, yayıncılık ve haberleşme gibi alanlar, kısaca
enformasyon adı verilen alanın da bu alan ile yakın ilgisi bulunmaktadır.
Bilgi, tarih boyunca değişik şekillerde depolanmıştır. Önceleri, bilgiler;
taş, deri, kil tabletler, papirüs gibi materyallerin üzerine kaydedilmiş ve günümüze
kadar gelmişlerdir.

 Günümüzde bu bilgiler, basılı yayınlar, filmler, delikli kartlar,
teyp, disk, değişik mikro formlar ve elektronik bilgisayar şeklinde bilgiyi kaydeden
belge türleri olarak gelişmektedir. Bilgi teknolojisinin önemli araçlarından olan

bilgisayar otomatik olarak bilgiyi işleme koyabilen araçlardır.




HAZIRLAYAN LEMAN ÖZDİLEK